20 Mayıs 2014 Salı

Aziz Paul Katedrali

kaynak


Saint Paul Katedrali (ingilizcesiSt Paul's Cathedral), İngiltere'nin başkenti Londra'da bulunan Anglikan katedrali ve Londra Piskoposluğunun merkezidir. Günümüzde hizmet veren katedral binasının inşa edilişi 17. yüzyıla kadar dayanmaktadır. Yıkılıp yeniden yapılanlar sayılmazsa, bu katedral Londra'da bulunan beşinci Saint Paul Katedrali'dir. Bugün gerek yerli, gerek yabancı turistler tarafından kentin en çok ziyaret edilen yerlerinden biridir.
Eski St. Paul Katedrali
Dördüncü St Paul Katedrali, veya 19. yüzyıl adlandırmalarıyla Eski St Paul ya da Büyük Yangın öncesi St Paul, 1087 yılında çıkmış olan bir yangından sonra Normanlar tarafından yapılmaya başlandı. 2 yüzyıl boyunca ayakta kalan katedral 1136'da bir başka yangında kül oldu. Üstü tahtadan yeni bir çatıyla kapatılarak tekrar hizmete girdi. 1256'da kökten bir genişleme ve yenileme çalışması başladı. Bu çalışma da 1314'de bitti. Bu hâliyle katedral Avrupa'nın en yüksek üçünü kilisesiydi. Yapılan araştırmalarda katedralin kuleleriyle birlikte toplam uzunluğunun 149 metre olduğu hesaplandı. Yüzyıllarca hizmet veren katedralin kulesinin baş kısmı bir yıldırım düşmesi sonucu tahrip oldu. Bu Katolik ve Protestanlar tarafından Tanrı'nın bu mezhepten hoşnutsuzluğunu dile getirmesi olarak yorumlandı. Katedral 1666 yılında çıkan Büyük Londra Yangı'nda bütünüyle yıkıldı.
Büyük Londra Yangını
Bütün şehri etkisi altına almış olan Büyük Londra Yangını, önüne her gelen yapıyı yok ediyordu. Herkes eski St. Paul Katedrali'ni kalın taş duvarları ve doğal bir set görevi gören çevresini kuşatmış boş kent meydanı ile yangından zarar görmeyecek, kesin güvenli bir sığınak olarak görmekteydi. Bu nedenle yangın yayılmaya başladığından itibaren insanlar değerli mal ve eşyalarını buraya getirdi. Normal alanları eşyalar ile dolu olan katedralin bodrumu da Paternoster Meydanı'ndaki kitapçı ve basım evlerinin tıka basa istiflenmiş stokları ile doluydu. Katedral binası onarım görmekteydi ve 4 Eylül 1666 Salı gününün akşamı alevlere teslim olacak olan tahtadan yapı iskeleleriyle çevriliydi.
Alevler katedrale ulaşarak iskeleyi tutuşturdu ve iskeleden sıçrayan alevler ile ahşap çatı kirişlerini tutuştu. Daha sonra alevlerin ısısından dolayı katedralin kurşundan yapılmış çatısı erimeye başladı, ardından kitap ve kağıt stoklarının bulunduğu deponun da alevlere teslim olması ile katedral bütünüyle alevler içinde kaldı. dral kısa süre içinde, içindeki tüm stok ve değerli eşya ile birlikte bir enkaza dönüştü.
Günümüz Katedrali
İngiltere Kraliyet Ailesi'nin önemli törenlerini, cenaze, vaftiz ve nikâh işlemlerini Westminster Abbey'de yürütmesine karşın bazı törenlerde St Paul Katedrali'nde düzenlenmiştir. Örneğin Galler Prensi Charles Philip ArturGeorge ve Prenses Diana bu katedralde düzenlenen düğün töreni ile evlenmiştir. 2001 yılında, 11 Eylül Dünya Ticaret Merkezi saldırısında yaşamlarını yitirenlerin anılması için yine bu katedralde Kraliyet Ailesi ve Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçisi'nin de katılımlarıyla bir anma töreni yapılmıştır.
Katedral bugün halka açık bir yerdir. İbadet amaçlı gelmeyen ziyaretçiler ücret ödeyerek katedrali ziyaret edebilirler. 2000 yılında katedral için geniş kapsamlı bir restorasyon çalışması başlatılmıştır. 2008 yılında, açılışının 300. yıl dönümünde bitirilmesi beklenen yapının, çalışma sonunda 40 milyon £'a mâlolması bekleniyor.

DAHA FAZLA DETAY VE BİLGİ İÇİN kaynak LİNKİNDEN VİDEOYU İZLEYEBİLİRSİNİZ..

Oresund Bridge


kaynak


Öresund Köprüsü  İsveç ile Danimarka arasında yer alan Öresund Boğazı'nda iki şeritli demiryoluna ve dört şeritli karayoluna sahip olan birleşik bir köprüdür. Köprü Avrupa'da hem demiryolu hem karayolu taşımacılığının yapıldığı en büyük birleşik köprüdür ve Öresund Bölgesi'nin iki metropolitan alanı olan Danimarka'nın başkenti Kopenhangve İsveç'in önemli şehirlerinden Malmö'yü birbirine bağlar. Avrupa Birliği'nin uluslararası E20 yolu burada, Oresund Demiryolu gibi denizin ortasında iki şeritli bir otoyolla tünele bağlanır. Öresund dünyadaki en büyük sınırötesi köprü ve aynı zamanda özel teşebbüsle yapılıp işletilen en büyük köprüdür
Özellikler
Öresund Köprüsü, türünün en büyük örneklerindendir. En büyük direğinin yerden yüksekliği 204 metredir. Köprünün toplam uzunluğu 7845 metredir, bu da İsveç ve Danimarka arasındaki uzaklığın yaklaşık olarak yarısına denk düşmektedir. İki katlı köprünün üst bölümünde dört şeritli bir karayolu, alt bölümünde iki şeritli bir demiryolu hattı bulunur. Köprünün denizden yüksekliği 57 metredir ancak köprü boğazın yarısında bitip deniz altında tünelle birleşir. Kalan açık bölümde rahatça deniz taşımacılığı sürdürülür. Köprü İngiltere menşeli Arup Mühendislik tarafından tasarlanmıştır.

DAHA FAZLA DETAY VE BİLGİ İÇİN kaynak LİNKİNDEN VİDEOYU İZLEYEBİLİRSİNİZ..

Burj Khalifa ingilizce

kaynak


Mimari Özellikleri
828 metrelik yüksekliğe sahiptir ve 160 katı kullanılabilir bir yapıdır. Binanın yaklaşık 150. kattan sonra geri kalan katları çelik olarak yapılmıştır. Bu da dünyada ilk defa betonarme kütle üzerine çelik konstrüksiyonla devam edilen ilk bina özelliğini kazandırmıştır. Ayrıca binanın cephelerine gelen rüzgâr yüklerini en aza indirmek için binanın hiçbir cephesi düz olarak tasarlanmamıştır. Köşeleri ise keskin değil, dairesel birleşimlerle yapılmıştır.

Rekorlar
  • En çok katlı yapılar: 164 (önceki Willis Kulesi-110 )
  • En yüksek bina (önceki Taipei 101-509 m)
  • Şimdiye kadar yapılmış her açıdan en yüksek yapı: 828 m (önceki Varşova Radyo Kulesi-646,3 m)
  • Burj Dubai’nin tamamlanmış yüksekliği 828 metredir.
  • Dünyanın en yükseğe çıkan asansorü
  • Dünyanın en hızlı asansörü (saatte 64 km)
  • Dünyanın en yüksekte yer alan camisi (158. katta)
  • En yüksek kendi başına duran yapı: 828 m (2,717 ft)(önceki CN Tower)
  • Dünyanın en yüksekte yer alan ikinci yüzme havuzu (76. kat)
  • Dünyanın en yüksek restoranı. (122. katta) 
  • Dünyanın en yüksek gece kulübü. (144. katta) 
DAHA FAZLA DETAY VE BİLGİ İÇİN kaynak LİNKİNDEN VİDEOYU İZLEYEBİLİRSİNİZ..

Mega Şehir Londra

kaynak


Londra İngiltere'nin ve Birleşik Krallık'ların başkentidir0 derece meridyeninin geçtiği Greenwich Londra yakınlarındadır.
Londra dünyanın en önemli iş ve finans merkezlerinden biridir. Yaklaşık 8 milyonluk nüfusuyla AB'nin 2. kalabalık kentidir. Bağlı yerleşim birimleri ile birlikte (Greater London) nüfusu 12-15 milyondur. Km²'ye 4.573 kişi düşmektedir. Avrupa'da en fazla beyaz ırk harici insanın yaşadığı şehirdir. 300'den fazla farklı dil konuşulmaktadır.
Uluslararası turizmin kesişme noktasıdır. Dünyanın en kalabalık hava trafiği Londra hava trafiğidir. 5 uluslararası havaalanı bulunmaktadır. Bunların en büyüğü Heathrow'dur. Heathrow dünyanın en fazla uluslararası yolcu taşıyan havaalanıdır.
En önemli turistik mekanları, Parlamento Binası,Tower BridgeTower of London (Londra Kulesi), Buckingham SarayıTrafalgar Meydanı ve Londra gözü (İngilizce: London eye)'dür (Londra Dönmedolabı). Londra Büyük Şehri, Londra Şehri (City of London) ,Westminister Şehri ve 31 metropoliten-Londra-bölgesinden oluşur.
Yeşili bol olan bir şehirdir. Londra'da 143 adet kayıtlı park ve bahçe vardır. Thames Nehri şehri ikiye böler.
Tarihi
Londra yaklaşık 2 bin yıl önce Romalılar tarafından kurulmuştur. MÖ 43 yılında Roma İmparatorluğu'nun Britanya'yı işgali sonrasında Londonium ismi ile kurulmuştur. İsmin kökeni ile ilgili kesin bilgiler olmamakla beraber, anlamının "akan nehir" olabileceği düşünülmektedir.
Londra dünyanın eski kentlerinden birisidir. Turizm bakımından ise tarihi eserler büyük müzelerde sergilenmektedir. Kültürleri gerçekten bin yıl önceden dünyaya yayılmaya başlamıştır. Londra'ya dünyanın her tarafından gelenler vardır. Bu da Londra' nın tarihi bir şehir olmasının sonucudur.
Londra Metrosu
Londra metrosu, dünyanın en eski metrosudur. 1863 yılında Metropolitan Railway ismiyle açılmıştır. Londra metrosunun yapılma amacı o zamanlar at arabalarından oluşan trafiğin yoğunluğunu azaltma amacıydı. Yapılan ilk hatlarda da bilinen en gelişmiş teknoloji olarak buharlı trenler kullanılmıştır. Şehrin belli yerlerinde hala kömür dumanını atma amacıyla açılan havalandırmalar mevcuttur.
Burası açıldıktan sonra İstanbul'da Tünel, Madrid ve New York'ta da benzer metrolar yapıldı. Londra metrosuna Underground(yeraltı) denilmektedir. İstasyon levhalarında ki şekil nedeniyle de Londra metrosuna argoda Tube denilmektedir. Toplamda 274 istasyon bulunmaktadır. Metroda sigara içmek önceleri serbestti ama şuan çıkan yasadan dolayı kesinlikle yasaktır.


Mega Şehir Bombay

kaynak

Mumbai veya Türkçede bilinen adıyla BombayHindistan'ın Maharaştra eyâletinin başkenti, Hindistan'ın en büyük ve Dünya'nın 3. büyük şehridir.
Nüfusu 13 milyon civarındadır. Şehir, Salsette adası üzerine kurulmuştur. Şehrin metropol bölgesinde 20 milyon insan yaşar ve bu, dünya'nın en kalabalık üçüncü yerleşim yerini oluşturur. Şehrin derin bir doğal limanı vardır.
Şehir, Hindistan'ın ticaret, finans, ve kültür başkentidir. Bollywood olarak bilinen Hint Sinema endüstrisi burada yeralmaktadır. Bu sebeplerden dolayı şehir Hindistan'ın diğer bölümlerinden yoğun bir göç almaktadır ve içinde birçok farklı dili ve kültürü barındırır.

İSİM
16. yüzyıl'da Portekizliler buraya "iyi körfez anlamına gelen 'Bom Bahia" ismini verdi. Bu isim daha sonra İngilizce'leştirilerek "Bombay" oldu. 1995 yılında isim Hint tanrıçası Mumba'dan türemiş "Mumbai" olarak değiştirildi. Bombay ismi halen birçok insan tarafından kullanılır

TARİHİ
Şehrin şu an kapladığı alan eskiden 7 adaydı. Bu adalarda antik çağdan beri yerleşim yerleri vardı, ancak önemli ticaret ve nüfus merkezleri değillerdi. 1534'te Portekiz'ler bölgeyi ele geçirdi, ve 1661'de bölge İngilizlere geçti. 1668'de İngilizler burayı İngiliz Doğu Hindistan Şirketi'ne kiraladı. Şirket buradaki doğal limanı buldu ve burayı Hindistan'daki ilk limanları yaptı. Bölgenin nüfusu hızlı bir artış gösterdi. 1817-1845 arası bölgede büyük bir projeyle adalar birleştirildi. Daha sonra, Amerikan İç Savaşı ve Süveyş Kanalı'nın açılması, bölgedeki ticareti artırdı ve şehir, Hindistan'ın ana merkezlerinden biri haline geldi. Şehrin nüfusu 1906 yılında 1 milyon'u geçti. 1940'larda, şehir Hint bağımsızlık hareketinin önemli bir merkezi haline geldi. 1970'lerde şehre yoğun bir göç yaşandı ve Bombay Hindistan'ın en kalabalık şehri haline geldi.

DAHA FAZLA DETAY VE BİLGİ İÇİN kaynak LİNKİNDEN VİDEOYU İZLEYEBİLİRSİNİZ..